Merhaba,
Bu yazımda hangi sektörlerde, ve sektörün hangi aşamalarında çalışma şansı bulabildiğimizden bahsetmeyi düşünüyorum.
Bir önceki yazımda anlattıklarımdan anlaşılacağı gibi çok fazla çalışma ortamı mevcuttur. Ancak ülkemizde hepsinde de çok fazla çalışma imkânı bulamıyoruz. Yada bu kadar geniş imkanlara rağmen, eğer ki belli bir maddi ve mesleki tatmin seviyesinin üzerinde çalışmak istiyorsak yaşayacağımız şehri çok da seçemiyoruz. Çünkü ülkemizde ekonomi, sanayi ve AR-GE faaliyetlerinin kalbinin attığı ilk şehir İstanbul (ve dolaylı olarak Kocaeli-Gebze) ile Ankara maalesef. Bunun dışında kalan büyükşehirlerde dahi yukarıda bahsettiğim tatmin seviyelerinin çok çok yakalanabildiğini söyleyemeyiz. Bunu İstanbul ve Eskişehir gibi 2 farklı şehirde çalışma ve bunlara ek olarak da Bursa’da is arama deneyimi olan birisi olarak söylüyorum. Şunu da itiraf etmem gerekir ki, şu an İstanbul’da çalışıyorum ancak bundan hiç şikayetçi de değilim. Ama herkes benim gibi düşünmeyebilir, ailesinden ayrı kalmak istemeyebilir.
İş olanağı bulabildiğimiz en büyük sektör bankacılık.. Bankacılık sistemini yazılım ve teknolojiden ayrı kesinlikle değerlendiremeyiz günümüzde. Bunun dışında internet teknolojileri de günümüzde at başı gidiyor. Her gecen gün yeni bir proje duyuyoruz sektörümüzde. Bu yüzden yatırımcıları ve bu alanda çalışan şirketler de bir hayli çok oluyor. Bir üçüncü ve kocaman sektör ise mobil dünya… Cebimize giren teknoloji her gecen gün muhteşem bir hızla artıyor ve doğru orantılı olarak da ona destek sağlama görevini üstlenen mobil yazılım pazarı çok ciddi yükseliyor. Dördüncü büyük sektör olarak ben savunma sanayisini görüyorum. Ciddi gelişmeler var ülkemizde bu konuda, takip edenler iyi biliyor. Ancak bu maddi büyüklüğe rağmen maalesef iş olanakları henüz o kadar da geniş değil ve biraz da Ankara ile sinirli (şimdilik). Başka bir sektör olarak e-devlet projelerini gösterebiliriz ki bu işten çok ciddi paralar kazanan birçok firma mevcut ülkemizde. Haliyle iş olanakları da ona göre. Diger bir sektör olarak ağır sanayi kuruluşlarını da görebiliriz. Web tasarım tarafına hiç girmiyorum, söylememe gerek yok diye düşünüyorum.
Bu yukarıda saydığım sektörlere irili ufaklı birçok sektör daha ekleyebiliriz. Ancak tek bir örnekle bu konuyu da kapatıyorum. Söyle ki, günümüzde birçok orta büyüklüğün üzerindeki şirket yada holding kendi içerisinde IT (Information Technologies – Bilgi Teknolojileri) ekiplerini kurmuş ve kendi iç projelerini bu ekiplerle yürütür duruma gelmiş halde diyebiliriz.
Çalışma ortamlarımıza gelirsek, sektörüne ve mevsimine göre değişmekle birlikte, genelde ağır stres altında. Dolayısı ile maddi yorgunluk çok düşük seviyelerde olmasına rağmen manevi yorgunluk çok fazlasıyla yüksek olmakta. Bütün işlemler mantık üzerinde olduğu için hayatin her anında işi ve yazdığımız kodları düşünür hale gelebiliyoruz bazen. Bu en büyük dezavantajı ama gülü seven dikenine katlanır, her isin muhakkak bir zorluğu var. Bunun dışında bankalar ve daha büyük daha kurumsal şirketlerde biraz farklı olabilse de genelde gayet rahat, arkadaş canlısı, muhabbetli ortamlarda çalıştığımızı söyleyebilirim. İşinizi güzel yaptığınız sürece de kimse bizi sıkıştırmaz genelde 🙂
Bir sonraki yazımda, “Bilgisayar mühendisi, İNSAN KİŞİSİ olarak nasıl biridir” sorusuna cevap bulabilirsiniz 🙂