Merhaba,
Bu ve takip eden birkaç yazımda, mesleğimizi konu edinmek istiyorum. Üniversite tercih dönemi geldiğinde bazı genç arkadaşların hala düşüncelerinde kendi tercihleri netleşmemiş olabiliyorlar. Ve haliyle günümüzün araştırma ortamı internete başvuruyorlar. “Bizim zamanımızda bu kadar imkan yoktu!” gibi klişe bir cümle kurmicam hayır 🙂 Mesleğimizin bütün ayrıntılarını bütün artı ve eksilerini bildiğimi de iddia etmiyorum. Ancak bildiğim kadarıyla avantaj ve dezavantajlarından bahsetmeye çalışcam.
Öncelikle, ben işin “Yazılım” tarafını seçtim, ve seçimimden dolayı da çok memnunum. İyi ki bu meslek seçimini yapmışım diye de her zaman söylüyorum. Fakat şunu unutmamak gerekir ki, yapılan iş ile kişinin arasının iyi olması yine kişinin karakterine uygunluğu ile alakalıdır. Sonuçta muhtemelen ömrünün geri kalanının büyük bir kısmı o şekilde geçecektir.
Yazılım sektörü ülkemizde hızlı şekilde gelişmekte olan bir sektör. Çalışan ihtiyacı sürekli olarak artıyor diye düşünüyorum. Geçenlerde bir konferansta konuşan, bu işin önde gelenlerinden bir kişi önümüzdeki 10 yıl içerisinde sektöre 400 bin nitelikli kişinin kazandırılması gerektiğinden bahsetmişti. Gerçekten boyutu o kadar büyük müdür bilemem ancak sektörde maddi ve sosyal imkanların diğer sektörlere nazaran daha iyi olduğunu düşünürsek, evet öyle olma ihtimali yüksek.
Şöyle bir düşünelim, günlük hayatta kullandığımız ve bilgisayarla yada yazılımla, özetle teknoloji ile ilintili olmayan kaç şey sayabiliriz? Mesela cebimizdeki aletler artık telefon olma sınırlarını çoktan aştı. Hepimiz bir şekilde bir akilli telefon edinmeye çalışıyoruz. E cihazı aldık, boş boş da kullanılmıyor ki bu alet, bi ton uygulama kurmalıyız ki daha “kullanışlı” hale gelsin. Peki ya bu yazılımları kim yazıyor, tabi ki bizler 🙂
Başka bir örnek, para transferi yapmamız lazım yada su faturamızı yatırmamız lazım. Artık elden yapmıyoruz bu işlemleri, gidiyoruz bankamıza, bir talimat veriyoruz, hooop transfer yapılmış. Simdi giden gerçekten para mıydı yoksa elektronik dalgalar mı? İste bu 2 satırla kolay kolay yazdığımız işlevi de tamamen, arka planda çalışan devasa yazılım ve bilgisayar sistemleri yerine getiriyor.
Evimize bir televizyon aldık, kanalı değiştirmek için kumandanın tuşuna bastığımız anda TV ‘nin elektronik ünitesinin içerisinde çalışan işletim sistemi yani yazılım hemen bir takim mantıkları isleterek ekrana yeni kanalın görüntüsünü basıyor.
Evet, sadece 3 örnekle bile görebiliyoruz ki teknoloji ve yazılım hayatimizin neredeyse her anında mevcut.
Peki yazılım dünyası nasıl bir dünya?
Öncelikle, doğası gereği çok özgür bir ortamdır, adeta bir deryadır. Hiçbir sorunun tek bir çözümü yoktur, bu yüzden aynı zamanda özgündür de. İnsanın sürekli olarak kendine yeni şeyler katmasına olanak sağladığı için çok gelişime de açıktır. Eğer ki yaptığınız isi ve o an çalıştığınız projeyi seviyorsanız ve istenen şeyi tam olarak kavramışsanız, bazen bir de bakarsınız dalmışsınız deryalara, başka alemlerdesiniz, havada rakamlar, karakterler, imajlar uçuşuyor. Hele bir de üzerinde bir ton süre harcayıp gözünüzün nurunu aktardığınız yazılım, ilk denemede sorunsuz şekilde çalıştıysa keyfinize diyecek yoktur. Bu yüzden mesleki tatmini yüksek bir iştir. İşin en keyif verici yanlarından biri de sudur ki, birilerinin ihtiyacı olan ve her gün kullandığı, hatta bazen çok kritik görevleri yerine getiren bir uygulamayı yani yazılımı siz yazmışsınızdır. İnsanlar o uygulamaya hayran hayran bakarken onun altında sizin imzanız vardır, ne şekilde çalıştığını siz biliyorsunuzdur.
Bu işi yapmanın başka bir yönü de, mesela elinize alırsınız telefonunuzu bir oyun açarsınız vakit geçirmek için. Ekrandan karakterler geçer, uçar-kaçar… Bir başkası hayran hayran “Allah Allah ya şu işe bak nasıl da yapıyorlar bunları!…” diye düşünürken siz, “Acaba arkada nasıl bir oyun motoru kullanılmış, nasıl bir algoritma ile yazılmış, kaç satir kod yazılmış….” gibi çok daha derin şeyleri düşünürsünüz. En azından mantığını aklınıza sığdırabiliyorsunuzdur. Şahsi olarak isin bu kısmı bana hep çok keyif vermiştir.
Konunun bu kısmını daha fazla uzatıp sizi sıkmak istemiyorum. Bir sonraki yazımda, sektör içerisindeki çalışma ortamından bahsedeceğim. Bu kısmı beğendiyseniz devam edebilirsiniz